Gidelim mi?

Gidelim mi?

Klasiktir ya hani.

Saat 5 buçuğa gelmek üzereyken, ofisin lanet beyaz florasanları altında beyninizin son damlasını klavye üstüne akıtırken birisi kafayı kaldırıp "abi gitmek lazım ya" der. Ondan sonra topla bakalım beyaz yakalının konsantrasyonunu bir daha. Uçak biletleri, booking.comlar, tarihler, izinleri birleştirmek için yapılan küçük hesaplar, Cuma' yı Cumartesi'ye bağlamalar.

Evet güneş görmeyen ofislerde, sabah güneş doğmadan akşam güneşi batırana kadar kahve içmek bizim kaderimiz. Çok idealist arkadaşlar var aranızda biliyorum Kaş'ta pansiyon, Bodrum'da bar, Alaçatı'da vintage dükkan açan. Maalesef o alternatif arkadaşlar açacaklarını açtı. Bize de sabah girişte göz okuyucunun sesiyle, öğle molasındaki "Türk Kahvesi Falı" eğlencesi kaldı.

Madem öyle dedik, elimizden geleni ardımıza da koymayalım? Ramazan'ı yıllık izine, 29 ekim'i hafta sonuna bağlayalım :) Senede reva görülen 14 "İş Günü"nü de en güzel şekilde değerlendirelim.

27 yıllık hayatımın en güzel tecrübelerini gezerken yaşadığıma karar verip bir de herkes gibi benden de dinleyin istedim.

Bu çok bunalıp da istifayı basıp dünyayı motosikletle gezen birinin blogu değil maalesef. Hepimiz gibi kısıtlı zamanda en çoğunu görmeye çalışan birinin anlattıkları.

İyi Gezmeler..

#gezinotları #beyazyaka #geziblogu #geziyorum #tanısalım