Son Osmanlı: Rodos Gezi Notları
- Zeynep
- 25 Nis 2016
- 6 dakikada okunur
Bu yaz tatilinde, kuzenimle beraber 10 yıllık olarak yenilettiği pasaportunun şerefine vizeli ya da vizesiz bir yurtdışı seyahati patlatalım dedik.
İlk hedefimiz zenginlerin yeni gözdesi, Rusların Antalya'dan sonra en çok tercih ettiği Karadağ olsa da biz neden dibimizden, eskiden bizim olandan başlamayalım dedik.
Kanuni Sultan Süleyman'ın izinden giderek Rodos topraklarına adım atma yollarını araştırmaya başladık. 12 adalar kimin zamanında kime verildi o konulara hiç girmeyelim zira tatil boyunca "ah ulan ah. Buralar verilir mi bea" diye uzonun dibine vurmuşluğumuz çok oldu.
Uzun lafın kısası, "Merhaba Komşi"

Rodos'a Giriş
Kapıda Vize Nedir? Ne Değildir?
Kapıda vize bir "Schengen" değildir mesela. Yunanistan tarafından turizme yardımcı olmak amaçlı sadece 6 adet ada için (Rodos, Meis, Sakız, Midilli, Kos, Symi) geçerli kıldığı kısa süreli bir vize çeşididir. Başvuru süresi ve evrak toplama eziyeti Schengene oranla daha makul olduğu için tercih sebebidir.
Gidiş tarihinizden en az 4 iş günü öncesinden Marmaris veya Bodrum'da bulunan acentalarda listelenen evrakları posta yolu ile ulaştırırsanız adalara giriş esnasında pasaportunuza "adalarımızı gezebilirsiniz" onaylı vizenizi yapıştırıyorlar.
Bizim yardım aldığımız acenta ve daha detaylı bilgiye aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Ücret: 60€
Hedefimiz sadece Rodos olmadığından bu vize ile diğer adalara da giriş çıkış yapılabilir mi diye çok dert edinmiştik. Maalesef ki acentelardan da aldığımz bilgi "galiba, sanıyorum, belki de öyle değildir" gibi cevapların ötesine geçmediği için açıkcası biraz da tırsarak da başvuru yaptık.
Güzel haber takım adalar arasında yerel bir gezi yapıldığından pasaport kontrolü olmaması. Bizim çıkışımız Meis adasından olmasına rağmen herhangi bir sorun yaşamadık. Uyarı: Bu konu başka bir post için spoiler niteliğindedir.
Nasıl Gidilir?
Rodos'a hem Bodrum'dan hem de Marmaris'ten kalkan feribot seferleri ile ulaşmak mümkün. Eylül ayının ilk haftasından itibaren Bodrum seferleri sonlandığından bizim tercihimiz Marmaris oldu.
Dönüş Meis üzerinden Kaş'a planlandığı için gidiş-dönüş yerine tek gidiş bilet aldık. Bir fark oldu mu? Hayır.
Ücret: 40€
Nerede Kalınır?
Can ve canan olan booking.com' da yapılan araştırmalar sonucu hem konum hem de uygun fiyat açısından Hotel Anastasia'da karar kıldık. İyi ki de yapmışız. Hotel Anastasia, Rodoslu ve Rodos sevdalısı bir çiftin işlettiği minik, temiz, sevimli bir aile pansiyonu. Hem plajlara, hem gece hayatına hem de eski Rodos'a yakınlığıyla gönlümüzü fethetti.

Hotel Anastasia
Eğer ki tercih sebebiniz olursa Mihalis'in esprilerine ilk başta alışmanın zor olduğunu ancak alıştıktan sonra da tadından yenmeyecek bir adama dönüştüğünü unutmayın.
Rodos haritasını önümüze alıp yazıp çizerek anlattığı için de daha verimli bir tatil yaşamamızı sağlamasıyla, şakayla karışık "Konstantinapoli" temalı şakalarını da unutturdu.
Genel olarak Rodos adasında 5 yıldızlı otel konforu aramayacağınız ve gerek de olmadığı için Rodos şehrinde ve yeni Rodos'ta kalmanızı tavsiye ederim. Surların içerisinde eski Rodos'ta da yeteri kadar kalınacak yer mevcut ancak özellikle gece tam bir hayalet şehre dönüşüyor. Surların dışında ise Rodos hayatına devam ediyor şeklinde bir ipucuyla sizi aydınlatabildim diye umut ediyorum.
Kalma ücreti: kişi başı gecelik 40-50€ arası
Ne Yapılır?
Rodos 200 yıl şövalyelere, 450 yıl boyunca da Osmanlı'ya hizmet eden tarihiyle gönlünüzü ve gözünüzü fazlasıyla okşayan bir ada.
Rodos adasının başkenti olan Rodos şehri de aslında bütün Avrupa başkentleri gibi kendi içinde yeni ve eski olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Eski Rodos size kendinizi ortaçağda hissettirecek kadar gizemli ve mistik. Biz bir günümüzün tamamını eski Rodos'un keşfine ayırdık. Sıcak mı? Hayır canım ne akalası var?

Rodos Kapıları
1- Palace of Grand Master
Meşhur Rodos şövalyeleri tarafından zamanında ana merkez olarak kullanılan, 1522 Osmanlı kuşatmasından sonra da adanın aynı şekilde merkez kalesi olarak kalan muhteşem bir Gotik mimariye sahip (yazar burada Gotizmden hoşlandığını anlatıyor) Kastello.


Rodos'a adım attığınız anda ziyaret edilmesi gereken yerlerin de başında geliyor.
Ücret: 6€
Kalenin surları gündüz 15:00'a kadar ziyaretçilere açık. Ekstra 2 € daha ücret ile surların üzerinde gezebilme şansınız mevcut. Ancak mantıklı olan öğlen sıcağında değil de akşamüstü gezmek olduğundan biz gezmeyi tercih etmedik.
2- Şövalyeler Sokağı
Kendinizi kaleden dışarı attığınız anda hemen solunuzdan başlayan ve sizi tarihte yolculuğa çıkaran, "hani nerdeymiş benim şövalyem" havasıyla yürümeye başlatan Rodos'un en meşhur sokağı. Sokak üzerinde Şövalyelerin zamanında barınmak için kullandığı binaların yanısıra, Osmanlı sultanlarından Cem Sultan'ın evini görmek de mümkün.

Benim tavsiyem hem gece hem gündüz sokağı ziyaret etmek ve ikisinde "duvara yaslanmalı" pozumuzu vermek.
3- Rodos Arkeoloji Müzesi
Arkeoloji merakı olanların muhakkak uğraması gereken diğer bir nokta. Ancak gezerken fark ediliyor ki Rodos'a 450 yıl hükmetmiş Osmanlı kalıntılarından ziyade ada hala şövalyeler adası olarak tanıtılıyor. Bu müzede de görebileceğiniz Osmanlı yazıtları ve mezar taşları kenar köşelerde tanımsız bir biçimde dekoratif amaçlı olrak kullanımakta.
Ücret: 6€


4- Hipokrat Meydanı
Rodos'un merkez meydanı. Gündüz gelen turist gemilerinden inen turistlerin ilk tercihi. Ama sizin ilk tercihiniz olmasın. Ara sokaklara girdikçe, daha yerel, daha uygun fiyata restorantlar ve alışveriş yerleri bulabileceksiniz. Tabiki meydanda turistik selfiemizi çekip yolumuza devam edelim.

5- Sokrates Caddesi
Panik yapmayalım bütün meydan ve caddelerin isimleri filozof isimleri değil tabiki. Hipokrat meydanından başlayarak Kanuni Sultan Süleyman Camii'ne kadar devam Rodos ana caddelerinden bir tanesi.
Envai çeşit hediyelik eşya dükkanı, restoran bulunan cadde üzerinde aynı zamanda Rodos'ta hali hazırda ibadete açık olan tek cami İbrahim Paşa Camii'ne de ev sahipliği yapıyor. Yaz sıcağında ziyaret etmeyi tercih edenler için de ecdadımızdan kalan bir çok çeşme ve hayrat geziniz esnasında size yardımcı olacaktır.

6 - Kanuni Sultan Süleyman Camii: Cami meşhur pargalı tarafından Kanuni için yaptırılmıştır. Renkli mimarisiyle dikkat çekiyor ancak çoğu cami gibi içeriye giriş bunda da serbest değil.
7- Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi: Sultan Süleyman Camii'nin hemen karşısında Unesco Kültür Mirası olarak kabul edilen bir kütüphane. Bünyesinde 1250 adet el yazması eser bulunduran kütüphanede, dünyanın en eski Kuran-ı Kerim tefsirlerinden biri de bulunuyor.
8- Acropolis of Rodos: Tabi ki eski yunanlıların en sevdiği, ulaşılamaz erişilemez tepelere şehirler inşa etmek olduğu için Rodos'ta da bir tane mevcut. Eski Rodos'tan çıktıktan sonra 20-25 dklık yürüyüş sonrası Akropole ulaşabilirsiniz. Sıcaktan etkilenmemek ve güneşin batışını yakalamak için akşamüstüne doğru bırakmanızı öneririm. Akropol içerisinde korunan yapılar, antik tiyatro, tapınak ve Rodosluların hala aktif olarak kullandıkları stadyum.


Yukarıda saydığım maddeler ile turistik görevlerini yerine getirenler için en önemli önerim insanlardan uzaklaşarak arka caddelere koşun. Eski hamamları, dükkanları, sokakları, meydanları keşfedin. Fotoğraf makinanızın deklanşörüne sağlık.
Bonus: Gündüz iyi hoş da akşam için öneri ver diyenlere gelsin. Meneklous caddesinden devam ederek karşınıza çıkan meydan bir çok cafe ve barın ortak kullandığı, özellikle yazın cıvıl cıvıl olan bir meydan. Hamam manzarası da ekstrası :)
Kültür, tarih bir yana adaya geldim iki serinleyelim yahu diyenler için de tam bir plaj cenneti. Ege her yerde Ege anacım diyor ve kendimizi serin sulara atıyoruz.

1- Elli Plajı: Ben öyle şehir dışına gidemem arkadaş, gider yatarım diyenler için şehrin merkezinde olmasına rağmen kesinlikle kirlilikten nasibini almamış halk plajı. İster 5 € verip şezlong hizmetinden yararlanın, ister havlum neyime yetmiyor mantığıyla sere serpe uzanın. Şimdiden söyleyelim Rodos plajlarında bizdeki "beach" anlayışı hakim değil o yüzden Yunanistan'ın Hande Yener'ine ait şarkılara son ses duymamanız normaldir, panik yapmayınız.

2- Faliraki Plajı: Gitmeden önce yapılan araştırmalarda adını en çok duyacağınız plaj. Faliraki Rodos'a yaklaşık 25 km uzaklıkta bir tatil beldesi de denilebilir. Rodos'tan her 20 dk da bir kalkan otobüslerle rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz. Plaj güzel, deniz güzel ama kendinizi yine derin bir sessizliğe alıştırın derim. 80'ler Marmaris'ine hoşgeldiniz :)

3- Anthony Quinn Koyu: Anthony Quinn tarafından ziyaret edildiğinde "Lala lala cennet bu mu ola" dedirttiği için kıyak amaçlı adının verildiği koy.

4- Kalithea: Faliraki otobüsleri ile ulaşılabilen aynı zamanda bir spa merkezi olarak kullanılan koy. Biz gitmedik ama sonrasında bir kaç saat de buraya ayrılabilirmiş diye düşünmedik değil.
5- Lindos: Lindos, Rodos'a 70 km uzaklıkta, Rodos şehrinden sonra adada en çok ziyaret edilen, beyaz evleriyle Bodrum'a göz kırpan şirin mi şirin bir köy. Lindos'a Rodos merkezden saat başı otobüs bulabilmek mümkün. Biz Rodos merkezden araba kiralamayı tercih ettik. Günlüğü 30-35€'dan başlayan fiyatlarla araba kiralamanız mümkün. Sadece bir gün öncesinden ayarlamanız yeterli olacaktır.
Not: Lindos'a yaklaştığınızda "dur şurada bir selfie çekelim" noktasını sakın kaçırmayın. Bizim çektiklerimiz nedense Lindos hariç her yeri almış. Google görselle idare etsek de pek bir sakıncası olmaz belki?

Lindos adanın en eski yerleşim yerlerinden biri. (En eski derken 2500 sene, az değil) Daracık sokakları, bembeyaz evleri ile tam bir Rodos köyü mimarisine sahip. Tabi ki ziyaret amacımız sadece mimari değil. Köyün tepesinden ihtişamıyla size göz kırpan Lindos Akropolü, Antik Yunanlılar, Bizanslılar, Şovalyeler ve Osmanlı zamanında aktif olarak kullanılmış ve korunmuş.
"Bu sıcakta burası tırmanılır mı?" diye soranlar için Lindos köy merkezinde bir eşek durağı mevcut. Ancak vicdani olarak tercih etmediğimiz bu yöntem sonucunda tabana kuvvet dedik ve aslında yürüyerek çıkılan yolun o kadar uzun olmadığını keşfettik. Akropole giriş diğerlerinden farklı olarak ücretli ancak pişman olmayacağınız bir tarih ve manzara sizi bekliyor.
Ücret: 8€
6- St. Pauls Koyu: "Ah tanrım o ne muhteşem bir deniz, ne muhteşem bir koy" temalı, bizim tarafımızdan Rodos'un belki de en görülmesi gereken koyu olarak ödüllendirilen, Lindos' un hemen yanı başındaki cennet dersek uygun olabilir. St. Pauls koyunun diğer bir özelliği de, bikinilerinizle sere serpe yüzerken yanındaki kilisede gün içerisinde en az 3 düğün merasimine katılabilme şansınız. İhtişamına bakmadan adanın popüler kiliselerinden biri olduğu için, özellikle yaz aylarında en çok tercih edilen evlendirme mekanlarından birisi olarak geçiyor. Sakın yüzmeden çıkmayın, stresinizi, dertlerinizi atın da gelin.
7- Tsambika Plajı: Rodos ve Lindos arasında yer alan bu plajı, aşırı sahiplenici ve diktatör pansiyon sahibimiz Mihalis sayesinde öğrendik. Faliraki'ye göre gençlerin daha sık uğradığı, "ben kum istiyorum arkadaş, taşa maşa basamamcılar" için şahane bir plaj. Lindos'tan dönerken sadece bir kaç saatliğine uğradığımız ancak oldukça keyif aldığımız plajlardan bir tanesi. Giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok, her plajda olduğu gibi şezlong kullanımı için 5€ alıyorlar.
Rodos tatilimizin tamamı tabi ki de Rodos sınırları arasından geçmedi. Günübirlik olarak Symi adasına ve dönüşte de Kaş'a gideceğimiz için Meis'e uğrama şansı yakaladık.
Bence adalar içerisinde en güzel tarihe ve coğrafyaya sahip Rodos'a bu yaz mutlaka uğrayın. Kapı vizesini takip etmeye de şimdiden başlayın.
Comments